Ahkâf suresinde Allah’ı ve kıyamet gününü inkar edenlerin akibeti

İnsanlar farklı düşünce ve görüşlerle özgürce yaşarlar. Hak ve hakikati inkar edebilir, bâtıl fikirlerin peşinden gidebilirler ama hakkı inkar edip bâtılın peşinden gidenleri nasıl bir akıbetin beklediğini bilmelidirler.

Kur’an-ı Kerim’in 46. Suresinin adı Ahkâf’tır. Mekke döneminde inmiştir, 35 ayettir ve 26. cüzde yer almaktadır. Peygamber Efendimize (s.a.v) nazil olan 66. suredir. Sure, adını 21. ayette geçen “Ahkâf ” kelimesinden almıştır. Ahkâf, surede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir. 

Hz Hud (a.s), Ad kavmini Allah’ın azabı konusunda uyardı, fakat onlar dinlemediler. Ahkâf kumlu demektir. Bu kelime Kur’an’da sadece bir kez geçmektedir.

Ahkâf suresinde Kıyamet gününden orada müminlerin ve kafirlerin durumundan ve dünyanın boşuna yaratılmadığından bahseder. Aynı halde Allah’ın ölüleri diriltmeye kadir olarak tanıtır. Surede anne babaya iyilik de öğütlenmektedir. Bazı hadislerde surenin 15. ayetinin Hz Hüseyin’in hakkında olduğu belirtilmiştir.

Ahkâf suresini her gece veya Cuma gecesi okuyan kimsenin, Allah’ın onun kalbinden dünya ve ahirette korkuyu gidereceği söylenmiştir.

Bu surenin maksadı, Allah’a, Resûlü’ne ve ahiret gününe iman davetini reddeden müşrikleri uyarmaktır. Bu uyarı, onu inkar edenlerin bundan kaçınmaları için şiddetli bir cezayı içermektedir ve sure kıyamet gününün ispatı ile başlamakta ve sonraki ayetlerde bunu tekrarlamaktadır.

Ayetlerde Allah’ın birliği ve nübüvvete delil getirilmekte aynı halde Hud kavminin ve Mekke çevresindeki köylerin helâk edilmesine işaret edilerek bu vasıta ile insanlar uyarılmaktadır. Ayrıca cin grubundan bazı kimselerin Allah Resulü’ne geldiklerini, Kur’an ayetlerini işittikten sonra ona inandıklarını ve kavimlerinin yanına dönerek onları uyardıklarını bildiriyor.

Mekke müşrikleri kendilerini güçlerinin zirvesinde görmüşler ve İslam Peygamber’inin (s.a.v) davetine ihtiyaçları olmadığını düşünmüşler, bu nedenle şirki teşvik ederek insanları saptırmaya, alaycı bir şekilde İslam’ın hakikatini ve Kur’an’ın öğretilerini yalanlayarak inkar ettiler.

Ahkâf Suresi, Mekke’deki Kureyş kâfirlerini ve müşriklerini uyarmak, inkarlarına devam edip bâtıl yolda devam ederlerse kendilerini dünyada ve ahirette neler beklediğini hatırlatmak için nazil olmuştur.  Peygamber’in hakkaniyetine teveccüh etmeme ve kıyameti inkarın dünyada hüsrana ve ahirette zillette sebep olacağı hatırlatılmaktadır. Onların isyanlarının tedavisi ancak kıyamet gününün acı azabının hatırlanmasıyla mümkün olduğundan, kâfirlerin azabı ve cehennem ateşine atılmaları konusu vurgulanmıştır.