Hidayet İmamı ve Muharrem ayı
Araştırmacı yazar Zeynep Erkut Muharrem ayı münasebetiyle IQNA Haber Ajansı için bir yazı kaleme aldı:
"Bismillahirrahmanirrahim
Herkes çadırda toplanmış Hüseyin onlara cennetteki yerlerini gösteriyor, herkeste sevinç, neşe, şakalaşmalar, gülmeler. Ebu-l Fazl Abbas bir köşede sessizce oturmuş, başı yerde, öylece duruyor. İmam “Kardeşim, sen cennetteki yerini görmek istemiyor musun?” diye sorunca Abbas başını kaldırıp aşk dolu bakışlarla “Benim cennetim sensin Hüseyin, senin gözlerindir benim cennetim Ey Hüseyin” diye cevap verir.
Kur'an iki imamdan söz eder. Hidayet imamı ve dalalet (sapkınlık) imamı. Hidayet imamı insanlığı dünya ve ahiret saadetine davet eder, dalalet imamı tersine. Hidayet imamı için kendisine tâbi olanların sayısı önemli değildir, bir kişi bile olsa kurtulmak isteyen, imam vazifesini yapar, yalnız bırakılmak, terk edilmek onun ruhiyesinde zerrece etki etmez. Çünkü Allah’a bağlanmıştır o. Hidayet imamı ümmetten müstağnidir, ümmete ihtiyacı yoktur. Ümmetin İmamın etrafında toplanmaları imamın izzetinin artmasına veya onu yalnız bırakmaları imamın izzetinin azalmasına sebep olmaz. Çünkü imam her halükarda izzet sahibidir ve Allah katındaki makamı insanların varlığı veya yokluğuyla alakalı değildir.
Dalalet imamı için ise sayı önemlidir, onun tek derdi etrafında kendisine itaat edecek kalabalıklar toplamak ve kendi çıkarlarına ulaşmakta onları kullanmaktır. Hz. Müslim b. Akil binlerce taraftarın daveti ve mektubuyla Kufe şehrine vardı, ertesi gün hepsi onu yalnız bıraktı ama o son nefesine kadar izzetle savaştı, kendisini esir almaya gelenler onun direnişi karşısında dehşete düştüler. İbn-i Ziyad ise kudreti kaybedip yalnız kaldığında, yakalanacağını anlayınca kadın elbisesi giyerek kaçtı, zillet içinde. Birisi hidayet imamı ile birlikteydi diğeri dalalet imamıyla. Herkes imamının özelliklerini barındırır bünyesinde. Dalalet imamlarının dünyadaki konumları etraflarındakilerin sayısının çokluğuyla bağlantılıdır bu yüzden konumlarını korumak için her türlü yolu denerler.
İnsan için iki seçenekten başkası söz konusu değildir, ya hidayet imamına uyup kurtuluşa erecek ya da hidayet imamından ayrıldığı için dalalet imamlarının peşinden gidip bedbahtlığa duçar olacak.
Hidayet imamına uyan cenneti dünyada da yaşar, çünkü imam nurdur, imam Allah’ın tecellisidir. İmama bağlanan o nur kaynağından nur olmaya doğru ilerler. İmam bir deryadır, kendisine dahil olanı temizler. İmamın varlığı sayesinde müminler ahiret nimetlerini dünyada tadarlar.
Allah-u Teâlâ Kur'an’da cennet ehlinin cennet nimetlerini yerlerken, “Bu daha önce dünyada yediğimize benziyor, bunun benzeri bize verilmişti“ (Bakara/25) diyeceklerini buyururken, belki de buna işaret ediyordur. Hidayet üzere olan, imamla birlikte olan vaad edilen nimetlere imamın varlığı sayesinde dünyada da ulaşıyor. Kerbela’da İmam Hüseyin ile birlikte olanlar, onca bela ve musibet karşısında zerre ümitsizlik ve mutsuzluğa kapılmadan direndiler, çünkü nimete gark olmuşlardı. İmamla olmak, imama tâbi olmak, imama teslim olmak bu dünyada cennet nimetlerine ulaştırmıştı onları, imamın kendisi, varlığı zaten en büyük nimetti...
Yine bir Muharrem ayına ulaşmış bulunmaktayız, hamdolsun bu ayı derk etmeyi nasip edene.
İmam Sadık (a.s)’ın buyurduğu gibi Ehlibeyt imamları arasında maksada en hızlı ulaştıran İmam Hüseyin (a.s)'dir. Muharrem ayı bir mekteptir kendisini yetiştirmek isteyen için. Bu ay müminlerin yüreği Peygamber ve Ehl-i Beytin matemiyle yanar. Bu matemin kendisi en değerli ameldir. Bu ayda matemi en derinden yaşamakla birlikte İmam Hüseyin’in kurtuluş gemisine binebilmek için kendimizi O’na teslim edelim. Geçen senelerden farklı bir matem ayı geçirelim bu sene. Bu sene hem İmam Hüseyin’in ashabını daha yakından tanıyalım hem de Yezid ordusunu. Nur ve zulmeti tanımadan yolumuzu bulamayız.
Zuheyr İmamla karşılaşmamak için köşe bucak kaçarken ne oldu da kendini İmam yolunda feda etti? Yeni evli Hristiyan genç Veheb ve ailesi nasıl oldu da sözde Müslümanlar İmamı katletmek için can atarken her şeyi bırakıp İslam’ı ve şehadeti seçti? İmam Hüseyin ve yarenlerinin yolunu ilk kesen ve onları Kerbela’da konaklamaya mecbur bırakan Hürr b. Riyahi’nin ruhunda devrim meydana getiren ve ilk şehit olma şerefine nail olmasını sağlayan etken ne idi?
Diğer taraftan çocukluğu İmam Hüseyin’le geçen Ömer-i Saad nasıl oldu da peygamber evladının kanını döktü? İmam Ali ordusunda komutan olan Şimr, hangi heva ve hevesine uyarak Huseyn’in başını kesebildi? Eğer bu nükteleri iyi okur da, insanın varlığında bulunan rahmani ve şeytani orduları iyi tanırsak Muharremin canlı tutulma amacının hakkını vermiş oluruz. İmamın ashabının kurtuluş ve teslimiyetlerinin kaynakları bizim varlığımızda da var, bu ayı ve matemi bu kaynakları keşfedip ortaya çıkarma vesilesi kılalım ve aynı şekilde Yezid ordusundakileri, İmam kanı dökmeye iten garizler de var bizim varlığımıza, onları da tanıyarak kendimizi o garizlerden arındırma vesilesi kılalım.
Selam olsun kurtuluş gemisi Hüseyn’e!"
Zeynep ERKUT
En çok konuşulan başlıklar 